assoskayalipansiyon
Ziyaretşi defteri
Basında Biz
Ana Sayfa
Asos-Berhemkale
Neden Sokakağzı Niçin Kayalı Pansiyon
Bize Ulaşın & İetişim Numaralarımız
Nasıl Gelebilirsiniz?
Fotoğraf Galerisi
Odalarımızdan Görünüm
Aile odalarımız (Apart Daireler)
Çevrede Gezilecek Yerler
 

Asos-Berhemkale



 

Assos Tarihi kentinin kurulum şeması dikkatlice incelendiğinde planın ince detaylar göz önünde tutularak hazırlandığı anlaşılmaktadır. Assos bir volkan konisi üzerinde kurulmuştur. Lav akıntılarından oluşmuş kayalıklar kuzey ve güneyinde tabakalar halinde denize iner. Assos’u yerleşim yeri olarak seçilerek kentin burada inşa edilmesindeki en önemli etken hem denize hem karaya hâkim konumda yer almasıdır

Topografik olarak incelendiğinde denize yakınlığı yönünden ticari yollar üzerinde yer almakta, üzerinde bulunduğu tepenin sarplığı göz önüne alındığında ise olası saldırılara karşı korunaklı ve tedbir almak için gerekli zamanı sağlayacak bir yapıya sahiptir. Karadan gelecek olası saldırılara karşı ise konumu itibari ile geniş bir görüş mesafesine hâkimken, kuzeyinde akan Tuzla Çayı kente ayı bir güvenlik çemberi sağlamaktadır. Tuzla Çayı içteki ova düzlüklerine bağlantı verir. Bu durum Assos tarihi bir ihraç limanı yapmaktadır. Kent çevresinde inşa edilen ve günümüzde de varlığını sürdüren surlar kente ayrı bir güvenlik çemberi yaratmıştır. Kent surlar içerisinde yer alıp Tanrıça Athena tapınağı çevresinde gelişme göstermiştir.

Assos’un çevresinde tarıma elverişli alanlar bulunmamak-tadır. Liman kenti olmanın yanı sıra zeytincilik ve şarapçılık yapılmıştır. En önemli gelir kaynaklarından biride (zamanında) sahip olduğu demir cevheridir. Doğu kısmında milyonlarca cüruf mevcuttur. Assos konumu itibari ile bölgenin en çok rüzgâr alan yeridir. Demirin de açıkta rüzgâra ihtiyacı vardır. Demir Assos’ta altından da daha kıymetli bir maden olmuştur.

Halkın temel gelir kaynağını oluşturmuştur. Demiri işlemeden ergitip satmışlardır. Başlıca gelir kaynaklarından biride işlemeye elverişli taş ihracıdır. Osmanlı döneminde Assos taş ocağı olarak kullanılmıştır. Tophane rıhtımı taşları buradan götürülmüştür. Bu bilgiler Clarke’nin notlarında yer almaktadır. (Prof Dr. Ü. Serdaroğlu)

Assos’un güneyinde Ege Denizi ve Lesbos Adası, kuzeyinde Troya, batısında Lekton (Babakale) şehri, doğusunda İda (Kaz Dağı) ve güney doğusunda Pergamon şehri ile çevrilidir. Kentin bulunduğu konumun o dönem içerisindeki önemli kentlere yakınlığı, bir liman kenti olan Assos’un ekonomik, sosyal ve kültürel yönden gelişimine büyük katkı sağlamıştır

Assos’un kuruluş tarihi net olarak tarihlenememekle beraber Amerikan Harvard Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nün desteği ile 1881 yılında Francis H. Bacon ve Joseph Thacher Clarke tarafından başlatılan ve yaklaşık olarak üç yıl devam eden kazı çalışmalarında elde edilen veriler ışığında Assos’ta M.Ö 7 yy başlarından itibaren yerleşim olduğu kesinlik kazanmıştır Yapılan bu çalışmada M.Ö. 7 yy kadar olan döneme ilişkin çeşitli buluntulara rastlanmıştır.

1884 yılında kazılarda çıkan mimari buluntular yapılan anlaşma gereği (%50-%50) paylaşılmış ve Amerikan kazı heyeti kendi payına düşen eserleri Boston Müzesi'ne taşımıştır. 1902'de ilk kazı sonuçları yayınlanmıştır.

Ünlü tarihçi Homeros Assos’ta Leleglerin yaşadığını ve korsanlık yapıp denizcilikle uğraştıklarını yazmıştır.

Assos sözcüğünün kökeninin Pedasos’tur. Behram sözcüğünün kökeni ise Assos’da görevli Bizans komutanı Mahram’ın isminin kullanıla gelen değişmiş halidir. Her iki ismin kaynağını doğrulayacak yazılı bir kaynak bulunmamakla birlikte her iki iddiada sadece söylentidir.

Yunan kültürünü günümüze taşıyan en eski iki kaynaktan biri olan Homeros’un İliada’sın da (Diğeri Odysseia adlı şiiridir).Yunan ordularının Truva’daki komutanı Agamemnon’un öldürdüğü Elastos’un Satnioeis’in (Tuzla Çayı) kıyısındaki Pedagos’da yaşamış olduğu anlatılmaktadır. Bunun yanı sıra Troia Kralı Priamos’un kayınpederi, leleg Kralı Altes’de yine Satnioeis kıyısındaki Pedagos’da yaşamıştır.

Assos tarihi ne ilişkin en önemli kaynak Coğrafyacı Strabon’dur. Strabon kitabında Methymna’lı göçmenlerin Assos’a yerleştiklerini yazmıştır. Bu bilgi ışığında Assos’un M.Ö.7.yy.da Lesbos (Midilli)’den gelen kolonistlerce (Aioller ve Bithymyalılar) kurulduğu anlaşılmaktadır. Strabon kitabında Assos’un 20 km. doğusunda yarı barbar bir kavim olan Gargaralıların kenti Gargara’ya dan da bahsetmiştir.

M.Ö.560-547'de Lydialılar'ın, egemenliğine geçmiştir. M.Ö.547-479'da Persler'in egemenliği altında bulunmuştur. Bağımsızlığa kavuştuktan sonra Attika Deniz Birliği'nin Phokaia, Samos, Teos, Pitane, Miletos, Lesbos gibi İon ve Aiolia kentleriyle birlikte kurucu üyesi olmuştur. M.Ö.405'te Assos'ta oligarşik bir hükümet kurulmuştur. M.Ö.366 yılında Phrygia satrabı Ariobarzanes, Pers Kralı'na karşı ayaklandığı zaman, büyük bir banker ve işadamı olan Eubulos Ariobarzanes ile bir olarak Atarneus'tan Assos'a kadar bütün kıyı bölgesini elde etmiştir. Ariobarzanes'in düşmanları Lydia satrabı Autophradates ve Karia satrabı Maussollos, Assos'u muhasara ettikleri zaman, Eubulos, şehri başarı ile savunmuştur. Sonunda Sparta Kralı Agesilaos'un işe karışmasıyla kuşatma kaldırılmıştır.(*) www.canakkale-ayvacik.gov.tr

Assos tarihi nde bağımsız olduğu dönemde para basmıştır. En eski Assos parası MÖ 6. yy' ın ilk yarısına tarihlenir. Bazı paraların bir yüzünde Athena başı, öbüründe grifon işlenmiştir. Medusa başı, aslan başı, üzüm salkımı ve bir kuğu işlenmiş Assos paraları da vardır.

M.Ö.350 yılında Eubulos’un ölümü ile yönetime Hermias geçmiştir. Hermias, Eubulos'un en güvendiği adamlarından biri olup hadım bir köledir. Hermias’teki kabiliyeti çok iyi gören Eubulos onu öğrenim için Atina'ya göndermiştir. Hermias, Atina’da Eflatun'dan ders almış ve Aristo ile burada tanışıp iyi bir arkadaşlık bağı kurmuştur. Assos’a döndükten sonra, Eubulos'un sağ kolu olmuştur.Assos şehrini Platonun öğrencileri Erastos ile Koriskos'a hediye eden Hermias burada felsefe okulunun açılmasına destek vermiştir.

Platon’un öğrencisi Hermeias daha sonra, dostları Ksenokrates’i ve Aristoteles’i Assos’a davet etmiştir. Aristotales Hermias’ın kız kardeşi veya evlatlığı olan Pythias ile evlenmiştir. Aristoteles Assos’ta üç yıl (İ.Ö 347-345) yaşamış ve dersler vermiştir.

M.Ö. 345’te Rodoslu Memnon, Hermaios’u bir dostluk şölenine davet eder. Memnon şölene katılan Hermaios esir alıp Pers başkentine gönderir ve burada çarmıha gerilir. Bu arada Memnon, Hermaios’un mührünü çalıp bu mühür ile çevreye mektup yazar ve egemenliğin Pers’lerin eline geçtiğini bildirir. Persli komutan Hermias’ın mührünü kullanarak yazdığı mektup ile Assos’un Perslerin eline geçmesini sağladı. Bu olay yüzünden Aristoteles Assos’tan ayrılmak zorunda kalır. Biga yakınındaki Granikos ırmağı kıyısında İ.Ö. 334 yılında B. İskender tarafından Perslerin yenilmesi ile Pers hâkimiyeti son buldu. Ve Assos yeniden özgürlüğüne kavuştu. İskender’in ölümünden sonra, Assos ilk olarak Seleukos Krallığı daha sonra uzunca bir süre Bergama krallığı topraklarına dâhil olan Assos, İ.Ö. 133 yılında 3. Attalos’un vasiyeti üzerine Roma imparatorluğunun egemenliği altına girdi.

Assos tarihi Romalıların hâkimiyetine geçmesi ile hızlı bir gelişim göstermeye başlamıştır. Roma İmparatoru Kaligula başa geçince, Assoslular Roma'ya heyet göndermişlerdir. "Senin dostun dostumuz, düşmanın düşmanımızdır" taahhüdünde bulundukları bronz bir tablet müzede bulunmaktadır. Müzede ayrıca Assos'tan yetenekli yargıçlar olduğuna dair yazıtlarda bulunmaktadır.

Assos Hıristiyanlığı ilk kabul edenlerdedir. Aziz Paulos Aleksandreia Troas’dan (Dalyan) Lesbos’a (Midilli Adası) doğru yaptıkları seyahat sırasında şehri ziyaret etmiştir. Ortaçağ dönemi Assos için hiçte parlak geçmemiştir. Haçlı seferlerinde Fransızların egemenliğine girmiştir. Assos'a Bizans zamanında Makhramion adı verilmiştir, bugünkü adı Behram, oradan gelmektedir.

14. yüzyılın başında Troas bölgesinin tamamı Osmanlı İmparatorluğunun eline geçer.

4.nolu Fotograf İstanbul Arkeoloji Müzesi Assos Salonu
Diğer Fotograflar: Clarke ve Bacon koleksiyonu







ASSOS

Assos , günümüzdeki yerleşim yeri Behramkale Köyü ile iç içe, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde M.Ö 1000 li yıllardan bu yana, kesintisiz olarak yaklaşık 3 bin yıldır yaşamını sürdürmeye çaly?maktadyr. Bölgede bulunan çok sayyda antik yerle?me merkezinin en önemlilerinden birisidir. Assos, ünlü filozof Aristo'nun burada evlenmesine neden olacak güzellikte sakly bir cennettir.

Tarihi evlerden oluşan köyde, Ortaçağ mimarisini andıran yapılar arasındadır. Tepelerde binlerce yıllık taşların üzerinde yürürken pırıl pırıl denize karşı kurulmuş olan bu antik kentin sakinlerinin,ne kadar şansı olduklarını düşünürsünüz. Yıkıntıların arasında geçmişin izlerini ararken, burnunuza çarpan kekik kokularında da görmeden gelemeyin bu arada. Dolaşırken size mal satmak isteyen satıcıların ısrarlı satış taleplerini de hoş görün.





Bugün 4 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol